“Istakoz Nasıl Yazılır?”: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci için her kelime, sadece dilin değil, insan zihninin de bir aynasıdır. Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değildir; düşünme biçimini, algıyı ve hatta duyguyu dönüştürmektir. “Istakoz nasıl yazılır?” sorusu, yüzeyde basit bir yazım meselesi gibi görünür. Oysa bu soru, dilin öğrenme süreçlerindeki derin etkisini anlamak için eşsiz bir fırsattır. Çünkü bir kelimenin doğru yazımını öğrenmek, aynı zamanda düşünme alışkanlıklarımızı disipline etmektir. Doğru Yazım: “Istakoz” mu “İstakoz” mu? Türk Dil Kurumu’na göre doğru yazım biçimi “ıstakoz”dur. Kelimenin başındaki sesli harf “ı”dır; yani “ıstakoz” şeklinde yazılır. “İstakoz” biçimi, yaygın bir yazım yanlışıdır.…
4 YorumEtiket: bir
Gümüşhane Halkına Neden “Halt” Denir? Tarihsel Bir İnceleme Giriş: Geçmişin Peşinden… Gümüşhane’nin Sosyal Yapısı Üzerine Bir Bakış Bir tarihçi olarak, tarih boyunca toplumların geçirdiği dönüşümlerin, onları tanımlayan kelimelerle nasıl bütünleştiğini incelemek her zaman heyecan verici olmuştur. “Halt” kelimesinin Gümüşhane halkıyla ilişkilendirilmesi de, bir anlamda, bu tür toplumsal bir dönüşümün izlerini taşır. Her kelime, bir halkın kimliği ve geçmişiyle bağlantılıdır; ancak bazen bu kelimeler, zamana bağlı olarak farklı anlamlar kazanabilir. Bu yazıda, Gümüşhane halkına neden “halt” denildiğini anlamaya çalışacak, tarihsel süreçlerdeki kırılma noktalarını ve toplumsal dönüşümleri gözler önüne sereceğiz. Gümüşhane’nin Tarihi Arka Planı Gümüşhane, adını tarihteki en değerli madenlerden biri olan…
4 YorumGönen Ne Demek TDK Sözlük? Toplumsal Bir Bakışla “Gönenmek” Üzerine Sosyolojik Analiz Toplumsal Yapıları Gözlemleyen Bir Araştırmacının Girişi Toplumun dokusunu anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, bazen bir kelimenin içinde bir dönemin ruhunu, bir toplumun değerlerini, hatta insan ilişkilerinin karmaşık doğasını bulurum. “Gönen” kelimesi de bunlardan biridir. Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “gönen” ya da “gönenmek”, “mutlu olmak, sevinmek, rahata kavuşmak, keyif duymak” anlamına gelir. Basit gibi görünen bu tanım, aslında toplumsal mutluluk anlayışımızı, bireylerin başarıyı ve huzuru nasıl tanımladığını anlamak için mükemmel bir çıkış noktasıdır. TDK’ya Göre Gönenmek: Anlamın Sosyolojik Katmanları TDK’nın tanımı, bireysel düzeyde “rahatlama” ve “tatmin”e işaret eder.…
8 YorumGirişimsel Ağrı Tedavisi: Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Bir psikolog olarak, insanların hissettikleri ağrıyı anlamak ve bu deneyimi çözümlemek üzerine derin düşünceler içinde kaybolduğumda, ağrının sadece fiziksel bir semptom olmanın ötesinde, duygusal ve zihinsel bir deneyim olduğunu fark ediyorum. Girişimsel ağrı tedavisi, yalnızca bedeni tedavi etmeye odaklanmaz; aslında bir tür içsel dengeyi yeniden kurma sürecidir. Çünkü ağrı, vücudun, zihnin ve ruhun birbirini etkileyen bir oyunudur. Ağrı, fiziksel bir his olarak hayatımıza girdiğinde, çoğu zaman zihinsel ve duygusal durumlarımızla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Hangi ortamda, nasıl bir ruh haliyle bu acıyı hissettiğimiz, onun gücünü ve etkisini farklılaştırabilir. Psikolojik açıdan…
8 YorumSpor Sonrası Kas Ağrısı Nasıl Geçer? Bilim, Deneyim ve Gerçek Hayattan Hikâyelerle Bir Yolculuk Spor salonundan çıktığında kaslarının yandığını hissettin mi hiç? O acı tatlı his… Bir yandan “demek ki çalıştım” dedirten gurur, diğer yandan “yarın merdiven çıkamayacağım” korkusu. Bu yazıda, spor sonrası kas ağrısının (DOMS – Delayed Onset Muscle Soreness) neden olduğunu, bilimsel verilerle nasıl hafifletilebileceğini ve insanların bu süreci nasıl deneyimlediğini konuşacağız. Çünkü hepimiz o ilk antrenman sonrası “keşke biraz daha yavaş başlasaydım” demişizdir. — Spor Sonrası Kas Ağrısı Neden Olur? Kas ağrısı, çoğunlukla kas liflerinde meydana gelen mikroskobik yırtıklardan kaynaklanır. Özellikle yeni başlayanlar veya uzun bir aradan…
8 YorumEmrah Yaralı Söz Müzik Kime Ait? Bir Antropoloğun Kültürel Yolculuğu Bir antropolog olarak kültürlerin melodik dilini keşfetmek, yalnızca müziği değil, toplulukların ruhunu anlamak demektir. “Emrah Yaralı” adlı eserin söz ve müziğine dair merak, aslında bir sanatçının kimliğinden çok, bir toplumun duygusal örgüsüne yapılan bir yolculuktur. Bu yazıda, bir müzik parçasının “kime ait olduğu” sorusunu sadece mülkiyet değil, kültürel aidiyet bağlamında tartışacağız. Çünkü her melodi, her söz, bir toplumun ritüelleri, sembolleri ve ortak hafızasıyla yoğrulmuş bir kültürel dokunun parçasıdır. Müziğin Antropolojik Derinliği Antropolojik açıdan müzik, sadece eğlence aracı değil, bir ritüel alanıdır. İnsan toplulukları yüzyıllardır müzik aracılığıyla kimliklerini kurmuş, acılarını ve…
8 YorumHatıra Paralar Değerli Mi? Altın Mı, Gümüş Mü, Yoksa Sadece Parlak Bir Hatıra Mı? Evet, hepimiz bir şekilde o “hatıra paralarını” seviyoruz, değil mi? “Bunu saklarım, ileride çok değerli olur!” diye heyecanla bir kenara koyduğumuz o paralar… Ama gerçekten değerli mi? Yani, gelecekte bizim çocuklarımıza gösterebileceğimiz, “Bak, bu benim çocukken aldığım hatıra parası!” dediğimiz paralar, gerçekte bir servet haline gelir mi? Yoksa sadece “koleksiyonluk” ve “vakit kaybı” arasında sıkışıp kalan eski bir hatıra mı? Haydi gelin, bu eğlenceli konuya biraz mizahi bir açıdan bakalım. Erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik bakış açılarıyla, kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımlarını harmanlayarak, hatıra paraların…
8 YorumGel Gec Ne Demek? Antropolojik Bir Bakışla Anlamı ve Toplumsal Yeri Dünyanın farklı köylerinden metropollerine kadar, kültürler arası yolculuk yaparken bazen tek bir kelime, bir topluluğun dünya görüşünü, değerlerini ve sosyal yapısını anlamamıza ışık tutar. Bu kelimeler, kelime dağarcığından daha fazlasını ifade eder; bir topluluğun tarihini, geleneklerini, kimliğini ve bireyler arası ilişkilerini yansıtır. Bir antropolog olarak, her dilde bulunan anlam katmanlarını keşfetmek, bu toplulukların kültürel çeşitliliğini anlamak, bana her zaman ilham vermiştir. Bugün, yerel dillerde sıkça duyduğumuz ancak bazen tam olarak anlamını kavrayamadığımız bir terimi ele alacağız: Gel Gec. Peki, gel gec ne demek? Hadi gelin, bu kelimenin derin anlamına…
8 Yorum9 Şubat 20266 Hangi Gün? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Merhaba! Bugün size biraz farklı bir soru soracağım: 9 Şubat 20266 hangi gün? Bir tarih, bir rakam, bir sayı dizisi… Ama düşününce, bu tür detaylar bazen hayatımıza öyle ilginç bir şekilde dokunur ki, bakış açımızı genişletir. Küresel zaman algımızdan, yerel takvimlere kadar her şeyin nasıl değiştiğini ve aynı zamanda birbirine nasıl bağlı olduğunu düşünmek oldukça ilginç bir deneyim. Bu yazıda, 9 Şubat 20266’nın hangi gün olduğuna odaklanırken, aynı zamanda tarih ve takvimler konusundaki evrensel ve yerel perspektiflere de dalacağız. Hazır mısınız? 9 Şubat 20266 Hangi Gün? Hesaplama Nasıl Yapılır?…
8 YorumGaleri Sıfır Araç Satabilir Mi? Antropolojik Bir Perspektiften Değerlendirme Kültürlerin ve toplumların çeşitliliği, insanlık tarihinin en büyüleyici yönlerinden biridir. Her toplum, kendi ritüelleri, semboller ve topluluk yapıları ile şekillenir. Bu yapılar, yalnızca bireylerin yaşam biçimlerini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda onların ekonomik davranışlarını ve ticaretin doğasını da dönüştürür. Bir antropolog olarak, kültürlerin farklı biçimlerde gelişmesi ve değişmesi üzerine düşünmek, bu dünyanın ne kadar renkli ve katmanlı olduğunu keşfetmek anlamına gelir. Bugün, kültürel bir bakış açısıyla, galerilerin sıfır araç satıp satamayacağı sorusunu ele alırken, kültürel ritüeller, topluluk yapıları ve kimlikler üzerinden tartışmak istiyorum. Galericilik ve Kültürel Ritüeller: Sıfır Araç Satışı ve Toplumsal…
6 Yorum